Ayvazovski 8 kere İstanbul'a gelip, sayısız tablo yarattı. Dünyada en meşhur ve en değerli Ayvazovski tabloları İstanbul konulu tablolarıdır. Ayvazovski yaşadığı dönemde İstanbul'a uzun seyahatler yaptı, üç Osmanlı Padişahının hayatına tanıklık etti, Saray için müthiş eserler yarattı. İstanbul'un dünyanın en güzel şehri olduğunu, yazdığı anılarında defalarca tekrarladı.

Üç Osmanlı Sultanı ve dört Rus Çarının özel ilgi ve takdirlerini gördü.

​

Rus resim sanatının dünyaca ünlü ismi Ayvazovski, en güzel tablolarını İstanbul üzerine yaptı. Ayvazovski; İstanbul’u, insanlarını, manzaralarını, deniz araçlarını, gündoğumu ve günbatımlarını öyle güzel gözlemledi ki; böylece Türklerin de kendi tarihlerine ilişkin görsel hafızası oluştu. Bu yönleriyle Ayvazovski, Türklerin de çok sevdiği bir ressam haline geldi.

​

Dünyaca ünlü Piyanist-Besteci Anjelika Akbar’ın bu sergi için, Osmanlı, Türk, Rus müziklerinden yararlanarak bestelediği Ayvazovski Rapsodi adlı eserinde Ayvazovski'nin içinde taşıdığı geniş müzik yelpazesini yansıtarak tablolarının dinamiğini vurguluyor.

Ayvazovski Rapsodisi birçok müzik öğesinden oluşuyor; İstanbul seyahatleri esnasında duyduğu Osmanlı müziği, Dede Efendi; doğduğu Feodosya’dan çocukluğunda öğrendiği Kırım Tatar müziği, Ermeni kökeninden dolayı içinde taşıdığı Ermeni ve Kafkasya tınıları, eğitim aldığı ve yaşadığı St. Petersburg’da dinlediği Rus müziği, Avrupa seyahatlerindeki Batı Klasik Müziği… Hepsi Anjelika Akbar’ın özgün müzikleri ile bir harman oluşturmakta…

Sanat ve yüksek teknolojiyi bir araya getiren bu projede, dijital sergi ve konserleri ile Ayvazovski tablolarını çağımıza uygun ifade araçlarıyla müzik, ortam sesleri, ışık tasarımları ve diğer efektlerle sanatseverlere sunuluyor. Canlandırımış tablolar "arttırılmış gerçeklik" tekniği ile dev perdelere yansıtılıyor.